ROMA İMPARATORLUĞU DÖNEMİNDE KİLİKYA’NIN İKİ BAŞKENTİ; TARSUS VE ANAVARZA
05.03.2019Roma İmparatorluğunun büyüme şekli onun örgütleniş biçimi ve kültürüne bağlanır. Doğu ve Batı’nın zıt güçleri arasında bir denge sağlanmış yani Doğu düşünce ve Batılılık kavramları sonucunda, Doğunun yeniden canlanmaya başlaması ve sanatta ve dinde ilerleme İmparatorluğu etkilemeye başlamış ve imparatorluk çok güçlü konuma bu şekilde gelmiştir. İmparatorluğun erken dönemlerinde (M.S. 130-135) Kilikya-Isauria-Likaonya üçlü eyaleti olarak yeniden örgütlenir ve Tarsus bu üç vilayetin anakenti ve başkenti olur. Tarsus’un bu ünvanı ilk kez İmparator Severus (M.S.195-211) zamanı sikkeleri üzerinde görülür. Bu üç eyalet sadece politik bakımdan veya İmparatorluk dininde birliktir, hiçbir zaman ulus şeklinde birleşmemiştir.
Resim-1: Üç Vilayet. Kilikya, Likaonya, Isauria Tarsus Tanrıçasını taçlandırıyorlar. İmparator Gordianus (M.S.235-238) zamanında basılmış sikke.
Tarsus ilk yüzyıl boyunca, Kilikya’nın en büyük tek kentidir. Tarsus sikkeleri, Kilikya ovasında bulunan diğer kentlerin toplamından daha fazladır. Ünlü gezgin Strabon, Tarsus’u Kilikya’nın ana kenti olarak tanımlar. Ve Tarsus, bu durumunu ve ününü Roma İmparatorluğu’nun tüm dönemlerinde sürdürür. Birinci yüzyılın büyük bölümünde Kilikya ayrı bir eyalet olmayıp, Suriye’ye bağlıdır. O dönemde imparatorluk üç eyaletten oluşuyordu; Suriye, Fenike ve Kilikya Birliği. M.S 74 yılında Dağlık Kilikya ve Ovalık Kilikya tek eyalet olarak birleşir ve Tarsus bu eyaletin başkenti olur.
Resim-2: Yelkenli Mısır’dan Tarsus’a tahıl taşıyor. İmparator Caracalla zamanında (M.S.211-217) basılmış bir sikke.
Anavarza hakkında Roma İmparatorluk Devri öncesi tarihi hakkında hemen hemen hiçbir bilgi yoktur. Anazarbus adının esasen kente hakim olan ve Çukurova düzlüğünün en çarpıcı fiziki oluşumlarından biri olan 200 metre yüksekliğindeki kaya kütlesine ait olduğu ve belki Eski Farsça Na-barza ("Yenilmez") adından tahrif edildiği düşünülebilir. Roma İmparator’u Augustus’un M.Ö. 19 yılında Ovalık Kilikya’yı ziyaret etmesinden sonra Anavarza kenti tekrar kurulmuş ve ismi de Kaisareia olarak değiştirilmiştir. Bağlı bulunduğu başkent Hierapolis-Kastabala dinî bir merkez olarak görevini sürdürürken, Anavarza bölgenin siyasî ve ekonomik merkezi olarak ön plana çıkmaya başlamıştır.
M.Ö. 1. yüzyılın ortalarında Anavarza, başkenti Kastabala-Hierapolis olan küçük ama stratejik bir konuma sahip bir ülkenin, Amanos Dağı’nın Kralı Tarkondimotus’un bir kalesi konumundadır. Romalılar, ele geçirdikleri Ceyhan havzasının idaresini Vassal kral olarak atadıkları Tarkondimotos'a bırakmışlardır. Tarkondimotus hanedanlığı yönetiminde kalan Anavarza, M.S.18 yılında Roma topraklarına katılmıştır.
Fotoğraf-1: Anavarza (Anazarbos) Kalesi. Anazarbos’a, Roma İmparatorluğu’nun kurucusu Octavianus Augustus tarafından İÖ 19 yılında şehir statüsü verildi. (Fotoğraf: Cüneyt Oğuztüzün)
Anavarza, Roma İmparatorluğu döneminin ilk 2 yüzyılı boyunca büyük bir varlık göstermemiş, Kilikya başkenti Tarsus'un gölgesinde kalmıştır. Roma döneminde giderek güçlenen ve M.S. 2. yüzyıl sonlarında antik dünyanın dev kenti Tarsus ile Kilikya Birliğinin liderliği için rekabet halinde olan Anavarza, bu tarihten itibaren statüsü yükseltilerek Anadolu'nun en önemli metropolislerinden biri haline getirilmiştir. Roma imparatorlarından Septimius Severus'un, Pescennius Niger ile yaptığı iktidar savaşı sırasında, Severus'un tarafını tutan kent, Severus’un Niger'i 194 yılında İsos'ta yenerek imparatorluğun tek hakimi olmasından sonra ödüllendirilmiş, tarihinin en parlak dönemini yaşamaya başlamıştır. M.S. 204-205 yıllarında Anavarza, İsauria ve Likaonia eyaletlerinin metropolisi olmuştur. Anavarza, M.S.3. yüzyılda birçok askeri ayrıcalık elde ederek "Metropolis" unvanı ve aynı yüzyılın ortasına kadar da 3 kez "Neokoros"luk unvanını almıştır.
Fotoğraf-2: Roma İmparatorluğu döneminde Ovalık Kilikia’nın başkenti Tarsus. Tarihi Roma yolu. (Fotoğraf: Cüneyt Oğuztüzün)
Anazarbos ve Tarsus arasındaki yarış üçüncü yüzyıla rastlar. Bunun aslı, Batı deniz ovasındaki üç büyük kent ve nehirlerle Pyramos’un yukarı, ya da doğu ovası arasındaki özelliklerin birbirinden uzaklaşması nedenine bağlıdır. Bu uzaklaşma en sonunda İmparatorluk tarafından da tanınmak zorunda kalır ve bu süreç yaklaşık M.S. 395-399 yıllarında, başkenti Tarsus olan Cilicia Prima (Birinci Kilikya) ve Anazarbos’un başkent olduğu Cilicia Secunda (İkinci Kilikya) biçiminde ayrılır. Anazarbos, İmparator II. Theodosius zamanında, M.S. 408 yılında kurulan Cilicia Secunda'nın (İkinci Kilikya) ve eyaletin başkenti olmuştur. Anazarbos sonradan başkent olmasına rağmen sikkeleri üzerinde Tarsus’un da kullandığı pek çok unvanı, haksız yere kullanmıştır. Örneğin “Ulusun Anakenti” yani, Provincia Cilicia olmuştur ki, burada Ulus sözcüğü Latince Provincia sözcüğünün karşılığı olan “Birinci, En güzel, En büyük” olarak adlandırılır. Eyalet Birliğinin Özgür Meclisinin buluşma yeri olduğu iddia edilir. Ancak, hiçbir zaman “Üçlü Eyaletin Anakenti” olduğu öne sürülmez, bu unvan yalnızca Tarsus için geçerlidir. Anazarbos Eyalet Birliğinin toplanma hakkı, Tarsus ise Kilikya Eyaletinin Anakentidir. Anazarbos’a Elegabalus’un birinci yönetici memurunun, yani Demiurgos makamının verilmesi Anazarbos için en büyük onurdur. Anazarbos’a bu unvanın verilmesi Milattan Sonra 218-220 yıllarına rastlar. Alexander Severus’un Tarsus’u yeniden kendi baş yöneticisi olarak onaylayıncaya kadar, birkaç yıl Anavarzos sikkeleri üzerinde bu durum yer almıştır.
Resim-3:Athena ve Nemesis Tarsus’un Kader Tanrıçasını çevrelemişler. İmparator Gordianus III zamanına ait bir sikke.
Tarsus’un Anazarbos’a göre anakent olmasının bir başka nedeni Kilikya Birliği tapınaklarının Tarsus’ta inşa edilmiş olmasıdır. Commodus zamanında ki paralar üzerinde “Kilikya Birliğini” simgeleyen iki tapınak yer almaktadır. Bu tapınaklar Hadrianus ve Commodus’a adanmışlardı.
Resim-4:Tarsus’taki iki Tapınak. Kilikya Birliği. İmparator Commodus zamanında basılan sikke. Kent Hadrianus ve Commodus’un adını taşımaktadır.
Sikkeler üzerinde Birliğin görüntüsü, yörenin en yüksek rahibinin giydiği altından taç üzerinde gösterilirdi. Bunu giyenin başını çevreleyen altın çerçevenin üstü imparatorların büstleriyle süslenmiştir. Tüm İmparatorluğun her eyaletinde yüksek rahip ve rahibeler giyilen taç töreni böyledir. İmparatorluğun önemli eyaletlerinde ayinler Eyalet Valileri tarafından yapılırdı. Tarsus’ta o eyaletlerden bir tanesidir.
KAYNAKLAR
1-Ramsay W.M. Tarsus-Aziz Pavlus’un Kenti. Türk Tarih Kurumu Yayınları. Ankara, 2000
2-http://www.kulturvarliklari.gov.tr/TR-93760/anavarza-antik-kenti-adana-2014.html
3-http://www.ttb.org.tr/STED/sted1002/anavarza.pdf
4-Hasan Buyruk. Konumu Geçmişi Ve Kimliği İle Anavarza - DergiPark
dergipark.gov.tr/download/article-file/261503
5-https://www.fikriyat.com/galeri/tarih/anavarza-antik-kenti
6-https://www.wikizero.com/tr/Anavarza
7-Mustafa H. Sayar. Ovalık Kilikia: Çukurova’da Bin Yıl. https://www.atlasdergisi.com/kesfet/arkeoloji/ovalik-kilikia-cukurovada-bin-yil.html
Yorum yap