İYON GEZGİNLERİ.3; KLAZOMENAİ İLK ZEYTİNYAĞI İŞLİĞİ
01.07.2020İYON GEZGİNLERİ; KLAZOMENAİ ; İLK ZEYTİNYAĞI İŞLİĞİ
*Klazomenai (Urla)
Bugün Urla’dayız. Hani şu bizim Urla. Hafta sonları balık yemeye ya da akşamüstüleri çay ve katmer yemek için kaçamak yaptığımız Urla. Tanju Okan’ın Yorgo Seferi’sin Urla’sı. Klazomenai, Liman tepe kazı alanı, ilk zeytinyağı işliğinin bulunduğu Urla. Doğrusu hiç birini görmemiştim. Onlar oradaydı nasıl olsa ve bizimdi, o denli benimsemiştik. Bu proje çerçevesinde yeniden bir İyon gezginin gözüyle gezeceğim Urla’yı.
Çeşme otoyoluna girip 32 kilometre sonra Urla çıkışına girmeden tepelik bir yerde aracımızı emniyet şeridine çektik. Urla’yı, oya gibi işlenmiş kıyılarını, önünde mücevher gibi dizilmiş Karantina adası, Taş ada, Koyun adası, Uzun ada, Menteş adacığı, Kel ada ve Özbek adasını kuşbakışı izledik. Gümüşi yeşil zeytin ağaçları arasında yerleşmiş beyaz badanalı evlerini seyrettik. Denizden gelen iyot kokulu sabah yelini ciğerlerimize çektik.
Şimdi hedefimiz halen kazı çalışmaları devam eden Klazomenai antik kentini ve Limantepeyi ziyaret etmek. Kazı alanı iskele yolunun ikiye böldüğü bir alana yayılmış. Kazı çalışmaları henüz başlamadığı için diğer kazılmış alanlar koruma amaçlı naylon örtülerle örtülmüş ve kazı alanı tel örgülerle çevrilmiş durumda.
“ 12 İyon kentinden biri olan Klazomenai antik kentin bir kısmı Urla kemik hastanesinin bulunduğu Karantina adası üzerindedir. Kent karantina adasının karşısındaki Limantepe’den batıdaki Ayyıldız ve Cankurtaran tepeleri eteklerine kadar yayılmaktadır. Yerleşimin klasik devre ait nekropolü (mezarlık) Ayyıldız tepe ile Cankurtaran tepenin oluşturduğu zincirin batısında ve Klazomenai-Hypkremnos-Erythrai antik yolunun geçtiği bölgede yer almaktadır. Klazomenai antik kentinin prehistorik dönemi ile birlikte klasik dönemlerini de yansıtan Liman tepe Urla ilçesinde İskele mahallesinde, İzmir-Çeşmealtı yolu tarafından ikiye bölünmüştür. Limantepe ilk olarak 1950 yılında Ekrem Akurgal tarafından tespit edilerek tanıtılmış, 1979’da Güven Bakır tarafından sondaj kazılarına başlanmıştır. 1980 yılından itibaren de Hayat Erkanal tarafından kazılara devam edilmiştir.
Bugüne kadar yapılan kazı çalışmalarında en üstte Arkaik ve Klasik çağlar, daha sonra Geç Tunç Çağı olarak tanımlanan İ.Ö. 2. binin 2. Yarısına yerleştirilen tabaka yer almaktadır. İ.Ö. 3. bine tarihlenen Erken Tunç Çağı tabakasında, batı Anadolu sahil bölgesinde ilk şehircilik olayını ekonomik ve manevi açıdan Urla’da görmek mümkündür. Limantepe’ de M.Ö.4.bine tarihlenen Kalkolitik Çağ izleri tespit edilmiştir. Klasik çağlarla birlikte en az 4000 yıllık bir tarihi yansıtan Limantepe, Ege sahil bölgesinin bilinen en eski ve uzun süreli yerleşimine sahip merkezi konumundadır.
Kazılar sonunda, Erken Tunç çağına tarihlenen Ege dünyasında koridorlu ev olarak tanımlanan, siyasi ve ekonomik otoriteyi temsil eden saray yapısının bir bölümü açığa çıkarılmıştır. Yine aynı döneme ait, koruma yüksekliği 6 metreye ulaşan şehir suru ortaya çıkarılmıştır. Orta Tunç Çağı’na tarihlenen yuvarlak tek mekânlı evler (oval ev) , çok sayıda fırın ve ocak yerleri küçük buluntular ile ele geçmiştir. Kentin önemi M.Ö. 6. Yüzyıla tarihlenen bir zeytinyağı işliğinin burada bulunmasıdır. Anadolu’da yabani zeytin bitkisinin ne zaman ıslah edildiği henüz bilinmiyor. Yapılan kazılar sırasında zeytinin içerdiği su ve ayrıştırma işleminde kullanılan ve sıcak suyun karıştığı zeytinyağını ayrıştırmaya yarayan toprak kaplar; zeytini ezmekte kullanılabilecek el havanları, öğütme taşları bulunmuştur. Bunlar büyük ölçekli yağ üretiminden çok, hane içi yağ gereksinmesini karşılayan taşınabilir basit aletlerdi. Ancak Klazomenai’de ortaya çıkarılanlar ise, büyük üretime yöneliktir. Kayaya oyulmuş, farklı işlevlere sahip 15 çukur bulunan bir işlik bulunmaktadır. Klazomenai’de kazısı tamamlanan zeytinyağı işliği dünyada bugün de kullanılan teknolojinin 2600 yıl önce ilk defa bu bölgede geliştirildiğini kanıtlıyor. Klazomenai’nin 1. Evresinde üretim kentin ve yakın çevresinin gereksinimini karşılamaya yönelikti. 2. Evrede, ihracat önem kazanmış görünüyor. Kazılarda bulunan Klazomenai’a özgü kuşak bezemeli amphoralar zeytinyağı ve şarap depolanmasında ve taşınmasında kullanmıştı, bu da MÖ 6.yy’da kentin dış ticaretinin gelişmiş olduğunun kanıtıdır. Klazomenai, diğer İyon kentleriyle birlikte, Mısır’da Nil deltasında Naukratis adlı bir ticaret merkezinin kuruluşuna, ayrıca Miletos ile birlikte tüm Karadeniz sahillerine yayılan İyon kolonilerinin kuruluşlarına katılmıştı.”
Kaynak: https://izmir.ktb.gov.tr/TR-210592/klazomenai-urla.html
KLAZOMENAİ'DE İLK ZEYTİNYAĞI İŞLİĞİ
"...Pazarın kurulduğu bir meydanlıkta tel örgülerle çevrilmiş geniş bir alan içinde buluyoruz zeytinyağı işliğini. Girişe yöneliyoruz, demir parmaklıklı kapısı açık, ziyaretçilerini bekliyor, bekçi kulübesinden güler yüzüyle gelen genç bir bekçi karşılıyor bizi. Kendimizi tanıtıyoruz, aracımızı otoparkına park edip bekçinin peşine takılıyoruz. Önce işliği geziyoruz daha sonrada yandaki depoyu. Bu arada bekçinin verdiği bilgileri dinliyoruz. MÖ 600 yıllarda İyonların yaptığını, Perslerin işgalinden sonra Persler tarafından tahrip edildiğini, İyonların Pers egemenliğine son verip tekrar yurtlarına döndükten sonra işliği yeniden faaliyete geçirdiklerini anlatıyor. Kazıların Ege Üniversitesi bünyesinde Prof. Güven BAKIR tarafından sürdürüldüğünü, Güven Hocanın geçtiğimiz yıl emekli olmasıyla Ankara Üniversitesinden Yaşar Hocanın kazılara devam ettiğini öğreniyoruz. Yine bekçi rehberimizden, işliğin ayağa kaldırılmasından sonra altı kez zeytinyağı sıkma işleminin gerçekleştirildiğini öğreniyoruz.
Urla’da 25 yıldır devam eden Klazomenai kazılarında ortaya çıkarılan 2600 yıllık zeytinyağı işliği Komili’nin katkıları ile yeniden faaliyete geçiriliyor. İşlikte kentin kurucuları olan İyonlar döneminde olduğu gibi insan gücüyle zeytinyağı üretimi yapılacak.
Gelen ham zeytinler işliğin bir köşesinde bulunan iki yuvarlak taşın bulunduğu küçük değirmene atılacak, bir kişi değirmendeki iki taşın dönmesini sağlayan mili çevirerek zeytinleri ezecek ve hamur kıvamına getirecek. Daha sonra bu hamur halindeki zeytin kıl torbalara doldurulacak. Kıl torbalar içindeki ezilmiş zeytin, taş kuyunun yanında başka bir kişi tarafından preslenerek çıkan suyu kuyuya boşaltılacak. İçinde yağda bulunan siyah renkteki su kuyuya boşaldıktan sonra daha hafif olan yağ yüzeye çıkacak, siyah renkli su dibe çökecek. Dibe çöken siyah su diğer kuyuya geçerken üstteki yağ tabakası kepçeyle alınıp depolanacak.”
Fotoğraflar: Mehmet Cengiz TÜMER
Yazı: Hakan KILAVUZ / Mehmet Cengiz TÜMER
Yorum yap