ROMERO BRİTTO
22.11.2021Oğlum 21 yıldır Miami’de yaşıyor. Bu süreç içinde sık sık onu ziyaret etme şansım oldu. Bu seyahatlerde zaman zaman Miami’deki sanat galerini, sanatsal etkinlikleri izleme fırsatım oldu. Bu bağlamda uzun zamandır dikkatle izlediğim bir ressam var: Britto. Birkaç gün önceki son ziyaretimde, ressamın sanatında ulaştığı ilginç noktayı görünce bunu sizlerle paylaşmak istedim.
Günümüzde ressam, tasarımcı, serigraf ve heykeltıraş olarak, pop-art alanında yaptığı çalışmalarla modern pop kültürünün ikonu olarak gösterilen Romero Britto Brezilya’da 8 çocuklu, fakir bir ailede dünyaya gelmiş. Kendindeki yeteneği fark edince genç yaşta Miami’ye yerleşmiş.
O Miami’yi çok sevmiş, Miami de ona kollarını açmış. Burada yaşayan toplumun % 70 kadarının Hispanik ve Latin kökenli olduğu düşünülürse, bunu anlamak kolaylaşır. Önceleri garsonluk, araba yıkayıcılığı, kasiyerlik… gibi işlerde çalışmış. Şimdi Miami’nin en prestijli caddesi olan ve dünyaca ünlü Miami Beach’te sonlanan Lincoln Road’da çok şık bir galerisi olan ressam, yıllar önce eserlerini sergileyecek bir galeri bulana kadar tablolarını Florida sokaklarında satmış.
Günümüzde Britto ürünleri hemen her yerde peynir ekmek gibi satılmaktadır. Alış veriş merkezlerinde çocukların boyama kitaplarından, okul çantalarına, kahve fincanlarından valizlere, anahtarlık, çorap, çaydanlık, kase, tabak, el çantası gibi akıla gelebilecek çok sayıda düz yüzeyde onun imzasını bulmak mümkündür. Bu inanılmaz furyada Britto tişörtlerini, her yerde satılan posterleri saymıyorum bile.
Eserlerinde pop art, kübizm, grafiti etkisi hemen fark edilir. Fakat asıl çarpıcı olan tercih ettiği o sıcak, cıvıl cıvıl, parlak renklerdir. Bu yüzden o umudun, iyimserliğin, aşkın ve mutluluğun ressamı olarak tanınır. Bu özelliği ile çok sayıda okul, enstitü hatta Davos Ekonomik Forumu’na konuşmacı olarak çağrılmıştır.
Bu yüzden günümüzde çok sayıda sanayi ve endüstriyel üründe onun adını görmek mümkündür. Bunların dışında onun imzasına 2014 Dünya Kupası logosunda, Rio karnavalında, Londra Hyde Park’taki bir enstalasyonda, New York Kennedy havaalanında, Berlin’de ya da dünyanın başka bir yerinde rastlamak mümkündür.
Galeriyi son ziyaretimde beni en çok etkileyen ve zaten bilinen o renkli, nahif, cıvıl cıvıl karekteristik Britto tekniğine bir ironi, adeta bir fırlamalık ilâve olmuş olmasıydı. Şöyle ki; Michelangelo’nun ünlü “Adem’in Yaradılışı’na” bakarken insanın yüzünde oluşan hayranlık ifadesi, Britto’nun “Adem’in Yaradılılışı’na” bakarken dudaklarda oluşan bir tebessüme dönüşüyor.
Bu tebessüm Leonardo da Vinci’nin ünlü “Son Akşam Yemeği’nde” ve “Mona Lisa’da” yanaklara kondurulmuş, kalp şeklindeki öpücük izleri ile adeta bir kahkahaya dönüşüyor.
Peki Britto ya Salvador Dali’nin dallara asılı “Eriyen Saatleri’ni” ya da Picasso’nun kübik resimlerini nasıl yorumlamıştır? Pekâlâ sözü daha fazla uzatmadan sizi Britto ile baş başa bırakayım.
SARIKAYA ilhan
7 Dec 2021Kimin izinden gittiği anlaşılıyor.
Erol Özdayı
7 Dec 2021Teşekkürler Ümit Bey. Sayenizde Dünyanın Öbür ucundaki bir sergiyi görme ve sanatçısını tanıma fırsatı bulduk.
Celal ERDEM
7 Dec 2021Çok keyifli bir insanı tanıttığınız için teşekkürler.