KAMBOÇYA VE İBRAHİM ZAMAN
05.10.2018KAMBOÇYA VE İBRAHİM ZAMAN İBRAHİM ZAMAN
Ankgor Vat koruma kanalı
Eğer gezmeyi seviyorsanız, hele bir de fotoğrafa sevdalıysanız, yaşamadan zevk alma yarışına 1-0 önde başladınız demektir. Çocukluğumdan beri işittiğim bir söz vardır;
“Çok yaşayan değil, çok gezen çok bilir." derler.
Ben de bunun için gezmeyi seviyorsanız yaşam yarışına 1-0 önde başlarsınız diye iddia ediyorum. Masa başında da okuyarak öğrenmek mümkün olsa bile, görerek ve yaşayarak öğrenmek çok daha kolay ve akılda kalıcıdır.
Sanal dünyanın öğrenmek konusunda çok önemli kolaylıklar sunduğunu kimse inkar edemez. Ancak bir canlıya, insana, bitkiye veya bir nesneye dokunarak öğrenmek çok farklı ve daha insani bir olgudur. Eskiden yavukludan gelen mektubu açar, koklar, “Bu mektubu o yazdı, onun elinden." diye duygu seline kapılırdık. Hele bir de mektubun sonuna dudaklarıyla sevgi mührünü de bastıysa değmeyin keyfimize. O zaman şimdi söyleyin bakalım, nerede kaldı bu zengin duygusallık? Bilgisayarda veya telefonda görüntülü görüşme imkanı olsa bile, karşınızdaki sevdiğinizi, içinizden öpmek geldiğinde ancak bilgisayarın veya telefonun ekranını öpersiniz. Sanal da olsa bize yeter diyorsanız bütün yazdıklarımı es geçin, keyfinize bakın. Yazımın bundan sonrasını da okuma zahmetine katlanmayın. Bütün bunları yazma nedenim, gidin, gezin, dokunun, onların kültür ve sanatlarını, günlük yaşamlarını tanıyın, onları anlamaya çalışın... Tüm insani hasletlerinizi sergileyin ki, var olduğunuzun ve yaşamınızın tadını çıkarın. Fotoğraf tutkunuz, onları fotoğraflarken sizi de mutlu edecektir. Size şimdi bir gezi rotası çizeceğim ve bunu çektiğim bazı görsellerle paylaşacağım.
KAMBOÇYA
Güneydoğu Asya'da yer alan Kamboçya, Tayland Körfezi ile sınır olup 14-15 milyon nüfusa sahiptir, Tayland, Vietnam ve Laos ile çevrilidir. Kamboçya fotoğrafça bakıldığında zenginliklerle dolu, gittiğinize pişman olmayacağınız, hatta mutlu döneceğiniz bir devasa mabetler ülkesi. Hindu ve Budizm'in harman olduğu tapınaklar, dünyanın büyük kutsal alanlarından biri ve Unesco Dünya Mirası listesinde. Ankgor Vat (Tapınaklar Şehri) denilen en görkemlisiyle başlayan, Bayon diye ve daha birçok isimle devam eden tapınaklar dizisi karşısında büyüleneceksiniz, gözlerinize inanamayacaksınız. Nakış gibi işlenmiş devasa taşlardaki mükemmel işçiliği görünce, “Bunlar sanat mı, zanaat mı?" sorusunda bocalayacaksınız. Ben ne araştırmacı, ne de tarihçi ve edebiyatçıyım. Fakat ısrarlı fotoğrafik tavsiyelerimin arkasındayım. Sadece araştırın, öğrenin, fotoğraflayın ve paylaşın demekle yetineceğim.
Yorum yap