MUSKOKA : BİR KEZ KEŞFEDİLİNCE, ASLA UNUTULMAZ (ONCE DISCOVERED, NEVER FORGOTTEN)

Kanada’nın Ontario Eyaleti’nde bulunan Muskoka, Toronto’ya 200 km uzaklıkta bir sayfiye bölgesi. İrili ufaklı göllerin etrafına kurulmuş kasabalardan ve yazlık evlerden oluşan Muskoka altı ilçeden oluşuyor, bunlar: Georgian Bay, Muskoka Lakes, Gravenhurst, Lake of Bays, Bracebridge ve Huntsville.

Muskoka’da dört mevsim kalıcı olarak yaşayan yaklaşık 80 bin kişi varken bu sayı, yaz aylarında yazlıklarına gelenler ve diğer turistlerle iki katına kadar çıkıyor.

Muskoka, vahşi ve el değmemiş doğası, sık ormanlarla çevrili tatlısu gölleri ve batısında Georgian Körfezi boyunca uzanan turkuaz renginde sahilleriyle oldukça meşhur. Bölgede 1600 göl bulunmakta olup en büyük ve en bilinen üçü Joseph, Muskoka ve Rosseau Gölleri. Bu üç göl nehirler ve diğer küçük göllerle birbirine bağlı.

Kanada’ya hakim bitki örtüsü kutupaltı (tundra) ormanı olmasına rağmen, Muskoka bölgesi kuzeye uzanan iğneyapraklı ormanlar ve güneye uzanan her yıl yaprak döken ağaçlardan oluşan ormanlar arasında bir geçiş bölgesi. Bu özelliğiyle de kendine has bir bitki örtüsüne sahip.

Muskoka en çok dev ak çamlarıyla bilinmekte, bunun yanı sıra birçok yaprak dökmeyen yani herdem yeşil ağaca da ev sahipliği yapmakta: banks çamı, kurşun kalem ardıcı (Kuzey Amerika'ya özgü, tığ biçimli yaprakları ve morumsu tohum zarfları olan bir ağaç), aksedir (Kuzey Amerika'nın selvi ailesine üye bir ağaç), Kuzey Amerika ladini, kara, kırmızı ve ak ladin gibi.

Kerestesi sert ağaçlardan ıhlamur, şurubuyla meşhur akçaağaç, kızıl akçaağaç, kayın, kızıl meşe, akmeşe ve ikon haline gelmiş olan sarı huş ağacı (yellow birch) da Muskoka’da sık görülmekte. Bu çeşitlilik sonbahar aylarında yeşil, sarı ve kırmızının binbir tonunu bir araya getirerek, bölgenin dünyanın dört bir yanından turist akınına uğramasında etkili olmakta.

(Kaynak: https://cottagelife.com/realestate/4-reasons-to-consider-buying-a-cottage-this-fall/)

Muskoka’nın yılboyu ağaçlarla kaplı olması, bitki örtüsünün zenginliği ve kilometrelerce uzunluktaki kıyı şeridi birçok yabani hayvana ev sahipliği yapmasına da olanak tanıyor. Bölgede 250’den fazla kuş cinsi, 50’e yakın memeli, 25 farklı sürüngen ve amfibi, onlarca çeşit balık var. Kara ayı, ak kuyruklu geyik, çizgili Kuzey Amerika sincabı (chipmunk), mavi balıkçıl ve dalgıçkuşu en sık görülen hayvanlardan. Olta balıklarından ise alabalık, turnabalığı ve levrek oldukça yaygın.

Her sahilde olduğu gibi Muskoka’da da göl kıyılarındaki plajların ve kumun tadını en çok çocuklar çıkarıyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren kovalar, kürekler ve kumdan kalelerle dolu plajları sıcak günlerde boş bulmak epey zor. Deniz kenarının aksine bu plajlarda duş bulunmuyor çünkü tatlı suda yüzmek adeta banyo yapmış hissi yaratıyor.

Su sporlarından kano, yelken, su kayağı gibi daha alışılmış olanların yanı sıra, paddleboarding, flyboarding, waterskiing, wakesurfing gibi dilimizde birebir karşılığını bulmak daha güç olan aktiviteler de Muskoka göllerinde ve gölleri birbirlerine bağlayan nehirlerde çok yaygın.

Gün doğumu ve gün batımı saatleri doğanın güzelliğini seyretmek, vahşi hayata tanıklık edebilmek için en uygun saatler. Küçük bir gölde kano yaparken, evlerin olmadığı ormanlık bölgelere doğru yanaşıp sessiz olursanız geyiklerin ayak seslerini ve yaprakları yerkenki çıtırıtılarını duyabilirsiniz. Hatta şansınız bizimki gibi yaver giderse, onları görebilirsiniz bile.

Muskoka, yerleşim yerleriyle gelişmiş kasaba ve göllerin dışında birçok parka ve koruma altına alınmış bölgeye de sahip. Bunlardan birisi Hardy Gölü Eyalet Parkı (Hardy Lake Provincial Park). Bu parkta Atlantik Okyanusu kıyısına has bitki türleri görmek mümkün. Bunun nedeni Ontario Eyaleti’nin birçok buzul gölüne de ev sahipliği yapması. Dev antik göller zamanla geri çekildiğinde, arkalarında Atlantik Okyanusu’na has kıyı şeridi bitki örtüsü bırakmıştır. Hardy Gölü de bu kalıntı göllerden biri. Gölün etrafında 10 kilometre uzunluğunda, harika manzaralarla çevrili bir yürüyüş parkuru bulunmakta. Parkurun bazı yerlerinde dere geçişleri ve kara parçalarını birleştiren uzun köprüler var.

Hem huzurlu bir tatil yapmak isteyenlere, hem doğada vakit geçirmek isteyenlere, hem de yaz kış adrenalin tutkunlarına kucak açan Muskoka’da herkese göre bir şeyler bulmak mümkün. Yazın yeşilin ve mavinin canlılığıyla, sonbaharda tablo gibi renkleriyle, kışın ise bembeyaz karla kaplı ormanları ve dev buz kütlesi haline gelen göllerinin güzelliği ile Muskoka her mevsim cazip kalmaya devam ediyor.

4558