Üye Ol / Giriş yap


Gezi

BİR ZAMANLAR. BİR PARÇA MISIR

ERGUN KARADAĞ 03.01.2021

Mısır, yüzlerce yıl öncesinin sahip olduğu medeniyetin çok daha gerisinde bir ülke olarak görmek açıkçası hayallerinizi biraz sarsıyor.Uçsuz bucaksız anaç Nil,ülkeyi kaplayan çöl,ve ardında dünyayı sarsan bir tarihiyle çok farklı bir ülke Mısır…

Ülke yönetiminin yoğun baskısı ve halkın çok rahatlığı ilk anda dikkat çekenler…Halk sorgusuz sualsiz yönetimi kabul etmiş gibi..Orta doğunun klasik bir ülkesi olan Mısırda arap kültürü yoğun bir varlık..

Nil’in verimkar analığı, geçtiği her noktada kendini belli ederken,çölün acımasızlığı da içine girdikçe bir o kadar gün yüzüne çıkıyor…Sıcak,rüzgar, nem  ve yaşama mücadelesi,  Mısırın iç taraflarına girdikçe ve denizden uzaklaştıkça daha belirginleşiyor..Fakirlik inanılmaz derece artıyor

Mısır'a Hüsnü Mübarek döneminde gitmiştim..Her yer polis, bir o kadarda sivil polisle doluydu  ülke..Hüsnü Mübarek’in yoğun baskısı çok hissediliyordu..Mısırda o dönemle istediğiniz yere istediğiniz zaman gitmeniz asla mümkün değildi.Yerel halkta  mutlaka 2-3 gün öncesinden devlete başvurmanız ve yazılı bir izin almanız ve öyle hareket etmeniz gerekiyordu… Bizim seyahatimiz boyunca bir sivil polis bize otobüste hep eşlik etti.. 50 km de bir kontrollerde araç içindeki kişiler verilen listeyle kontrol ediliyordu.. İzinsiz bir yere gitmek mümkün değildi.. Öyle kafanıza göre şuraya dalayım veya planımı değiştirip buraya gideyim asla yoktu.. Bize olduğu kadar yerli halkada bu aynı şekilde uygulanıyordu..

Halk fakir ve teknolojik olarak çok geri kalmıştı. Her yerde birine bir soru sorduğunuzda özellikle şehir içinde herkes yardımcı oluyordu. Sıcak insanlar.. Ama her hangi bir görevliye soru sorduğunuzda yardımcı olması yanında hemen  ^bahşiişşş^diyip  para istiyorlardı. Özellikle tarihi yerlerde ve en önemli piramitlerde..

Mısır diyince akla piramitler geliyor.. Evet Mısır’ı Mısır yapan inanın asıl olay 7 bin yıl öncesinin piramitleri.. Anlatmaya ne satırlar ne günler ne kağıtlar yeter.. İnanılmaz bir büyü,inanılmaz eserler… Hala nasıl yapıldığına aklım sırım ermiyor.. Mısır demek piramitler demek.. Ülkeye gelen turistlerin yüzde 90'ı piramitlere geliyor.. Bir gün yolunuz mutlaka piramitlere düşsün...

Piramitlerin bulunduğu bölge tam anlamıyla turizm ve en pahalı otellerin bulunduğu yer.. Akşam piramitlerin manzarasında, otelinizin balkonunda oturmak çok farklı bir duygu..

7000 yıl öncesinin piramitlerini gezdiğinizde Mısır’ın o dönemden çok uzakta, bir ciddiyetsizlik ve düzensizlik içinde olduğunu görmek bir hayal kırıklığı oluşturuyor.. Piramitler çevresinde güzenliği sağlamakla görevli  develi polisler, etrafınızda gezerek tüm turistlerden hep bahsiş peşinde.

Piramitler etrafında develere binip etrafı gezebiliyorsunuz ama bunu yapanlarda çok güvenilir kişiler değil.. Piramitlerde gezerken çekim yaparken lütfen kendinizi koruyun.. Bir arkadaşımızın cüzdanı çalındı.. Hemen orada bulunan develi polislere söyledik güya adamı kovaladı peşinden gitti ….ama…sonra o polis bir daha geri dönmedi… Hiç güven vermedi ülke.

Kahire’nin ara sokakları, geçmişten kalan bir masal gibi.. Arap kültürünün eski binalarının yanında çokça yapılmış ve yüksek katlı binalar dar sokaklarıyla orada.. Ekonomik olarak fakir olan halk çoğu yerlerde evlerin tuğlalarını sıvamadan  evler yapılmış.. Trafik inanılmaz keşmekeş.. Aynı yolda en lüks arabadan, tıra, kamyona, at arabasından insanların çektiği araçlara kadar her şey var…Trafikte beni en çok etkileyen iki olay oldu. Öncelikle yayaya asla saygı ve hak yok.. İkincisi ise bazı grupların gece ulaşımda araç farlarını kullanmaması. Evet gece bir çok araç trafikte far kullanmıyor… Bedevi olan bu grup kartal gözlü olduklarını söyleyerek far kullanmadıklarını söylediler.. Bize çok ilginç gelmişti hem olay hem bunu sağlayan mantık.

Ülkeyi temsil eden ana şehir Kahire.. Masalımsı ama keşmekeş bir şehir.. Bir çok tarihi yapı ve alan mevcut… Sokaklarda herkes bir yerlerde..Çarsı  çok hareketli..Kokular eski eşyalar ,el işi üretimler ve dönemi geçmiş üretim şekilleri..Teknoloji uzak…şehir içinde ütü dükkanları var..ütü içine köz koyduğu metal bir kap  ütücü bunu elbise üzerinde, ayağının baskısı yardımıyla kullanarak ütü yapmakta.Her yer kahvehane ve nargile alanı..Neredeyse bir çok çalışanın dükkanında iş yerinde kendi nargilesi var..Nargile ayrı bir kültür..ara sokaklarda iş yelerinde bir çok yerde eski usul ve terk edilen teknolojilerle üretim halinde…

Kahire de, mutlaka  Nobel edebiyat ödülü alan Necip Mahmuzun, Midak Sokakları adlı kitabını yazdığı kafeyi görmemek ve orada kahve içmemek olmaz…

Mısır, piramitlerin ve o dönemim tarihi eserleriyle ayakta..Gidemediğim güney kemsindeki tarihi dokuyu görmek isterdim.birde uçsuz bucaksız sahili olan İskenderiye  şehrinde 2 gün kalıp sabahın ilk ışıklarında yüzlerce teknenin balığa çıkısını o hareketliliği görmek,fotoğraflamak  isterdim..

Gelişmemiş olmasına rağmen turizme çok önem veren Mısır sahilleri ve  kızıl denizi ile inanılmaz bir zenginliği mevcut..Dalgıç olmasanız da denizin dibini görmek şnokerle o büyüleyici güzellikleri görmek unutulmaz bir heyecan.. Denizden bir şey çıkarmak almak kesinlikle yasak ve büyük bir suç. En büyük gelir kaynağı olan su altı ve deniz turizmi için denizi ve denize ait canlı hayatı çok ciddi bir şekilde koruyorlar..Sharm El Sheikh ,dünyanın dalış merkezlerinden biri…Bu bölge sanki Mısırdan ayrı, izole edilmiş tam bir Avrupa sahil şehri gibi.. İnanılmaz bir dalış turizmi potansiyeline ve gezi tekne turu potansiyeline sahip.Yüzme bilmeseniz de altı cam olan gezi tekneleriyle denizin inanılmaz güzelliklerini görebiliyorsunuz. Sharm El Sheihk de  2 gün su altı dalışında olmak ve 3 metrede inanılmaz canlıları su altı doğasını görmek ,Mısır’a gelmek içim en önemli sebeplerden biri.. Deniz içindeki çok sayıda  olan, çöküntülerin var olduğu çukurlara dalmak hem ürpertici hem bir şölen  Blue Hole  bu konuda inanılmaz bir tecrübe…Hem korku, hem güzellik ve bir anda başlayan yüzlerce metre derinliğin üzerinde kalmanız çok büyük bir heyecan inanılmaz bir duygu.

Çöl atıl halinden, bir çok alanı turizme açılmış.. Deve ile geziler, kamplar, çöl safarileri turistlerin ilgisini çekmekte ve çok ilginç yerler keşfedilmekte..

Yiyecek içecek kültürü Çok zengin..Kültürümüzle çok benzeşiyor..eğlence alanları turistler için çok sayıda mevcut...Etraf tarih kokuyor.. Ama arka sokaklar hep heyecan ve belirsizlik.. Fakirlik, yokluk eski hayatlar ve rejimin baskısıyla yaşayan masum halk.. Özgürlük yok gibi…

Şehirlerde birçok cami var,hava sıcaklığından bir çok insanın camilerde saatlerce uyuduğunu görebiliyorsunuz…

İnsanlar la muhabbete sıcaklar sevecenler..

Gezerken bir çok kişinin alnının ortasındaki morluk dikkatinizi çekecek…sorduğumuzda çok ibadet edenlerin secdeye vardıklarında oluşan bir morluğun, çok namaz kılmanın bir göstergesi, dolayısıyla da bir statü sembolü olduğu belirtiler.

Ara sokaklar şehir içi bir çok ufak sanayi işletmesi var buralarda sağlık ve iş güvenliği tedbirleri hiç yok.. Bir çok yerde çocuk işçi mevcut..siyası yapı çok karışık.. Polis ve sivil güvenlik grubu çok..

Kısa gezimizde Nil’in anaçlığı, tüm ülkeye can verdiği çok bariz görülüyordu..Piramitlerin  dolu dolu gezilmesi,  yaşanılması gereken can nokta. Mısır görülmesi gereken ama son zamanlarda güvenlik önlemlerinin çok düşünülerek gidilmesi gereken bir yer.. Piramitler,Deniz altı,İskenderiye, Nil, yerel hayat, çöl  görülmesi gerekenlerden..

 

 

 

 

 

2953
Yorum yap


ERGUN KARADAĞ
Diğer yazıları
KÜBA VE DİĞER KÜBA 24.10.2018 tarihinde yayınlandı ve 3562 kez okundu.
UZAKLARIN ÇARESIZLIĞI....PAKISTAN, KASHMIR DEPREMI.... 01.05.2021 tarihinde yayınlandı ve 1914 kez okundu.