VENEDIK KARNAVALI VE MASKELERİN ÖYKÜSÜ
01.08.2019Bir sanat ve kültür şehri olan Venedik, her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği kültürel etkinlikler sayesinde dünyanın çeşitli bölgelerinden milyonlarca turiste ev sahipliği yapmaktadır. Dünyanın en ünlü bienaline ev sahipliği yapan Venedik, yine dünyaca ünlü maske karnavalı ile eğlence, sanat ve kültürün bir şehri ne denli güzelleştirebileceğini göstermektedir.
VENEDİK KARNAVALI:
Venedik Karnavalı (Carnevale di Venezia – Carnival of Venice), geçmişi 13. yüzyıla dayanan ve maskeleriyle dünya çapında ünlü olmuş kutlamalar bütünüdür. Karnaval süresince insanlar rengarenk kostümler giyer, Venedik maskesi takar ve zaten çok güzel bir şehir olan Venedik'in sokaklarında gezinerek şahane görüntüler oluştururlar. 1979 yılından bu yana devlet eliyle resmi bir festival olarak kutlanan bu karnaval, her yıl Şubat ayında gerçekleştirilmektedir.
Başlangıcı 13. Yüzyıla dek uzanan Venedik Karnavalı’nın neden ve nasıl başladığına dair çok fazla rivayet bulunmaktadır. Bunlardan en bilineni ve doğruluğuna en çok inanılanı, 1162 yılında Venedik’in kazandığı bir zafer sonucu halkın şimdiki San Marco Meydanı’nda dans etmeye başlaması ve bu ritüelin gelenekselleşmesidir.
Venedik Karnavalı’nın nasıl başladığı ve geleneksel olarak kutlanmaya başlanması ile ilgili net bir bilgi yoktur. Kuvvetli tahminlerden bir başkası da şöyledir; “1348'de yaşanan Veba salgını neredeyse Venedik nüfusunun yarısının ölümüne sebep olunca, hayatta kalan hastalıklı kişiler kendi yaralarını gizlemek için uzun kıyafetler giyerek maskeler takmaya başlamışlardır.
Venedik Karnavalı ile ilgili veba salgını hikâyesinin doğruluğu bilinmese de; karnaval boyunca takılan maskeler, renklenip şekillenmiş ve zamanla halkla bütünleşen bir simge halini almayı başarmıştır. Süreç içerisinde Venedik maskesi diye anılmaya başlanan renkli ve gösterişli maskelerin yanında, bu hikâyeyi biraz daha destekleyen uzun burunlu çirkin maskeler de veba maskesi olarak anılmaktadır.
Venedik maskeleri ile ilgili zengin ve fakirler arasındaki görüntü ve sınıf farklılıklarını kaldırıp insanların eşitliğini göstermek için böyle bir gelenek başlatıldığını söyleyenler de bulunmaktadır.
MASKELERİN ÖNEMİ:
Karnavalın en önemli özelliği olan maskeler, festival komitesi tarafından belirlenen temalar kapsamında hazırlanıyor ve festival dönemi boyunca kentin hemen her yerinde bu tema kapsamında eğlence ve aktiviteler düzenleniyor. Maske takmanın zorunlu olmadığı karnavalda, Venedik halkı özellikle maske takmaya özen göstermektedir. Bunun nedeni takılan maskelerin toplumsal sınıf farklılıklarını yok ettiğine inanılmasıdır.
Maske Venedik kültürünün belki de en eski parçasıdır. Tarih boyunca yaşanan Hristiyan-Pagan çatışması, veba salgınları ve politik karmaşalara rağmen Maske kültürü ve Karnavalı yaklaşık 8 yüzyıldır varlığını sürdürmektedir.
Venedik Cumhuriyeti’ni yöneten 300 ailenin oluşturduğu Büyük Konsey ve onların da üstünde ki 10’lar meclisi geçmişte maskeye dair pek çok yasak koymuş ve ağır cezalar uygulamıştır. Maske çoğu zaman ahlaksızlığın simgesi olarak görülmüştür.
Maske Karnavalı Santo Stefano günü ile başlayıp Hristiyanlar için kutsal olan Büyük Perhiz’in başlamasından hemen önce şubatın ilk Salı günü sona erer.
Maskelerden en meşhur olanları Batua ve Punchinella’dır. Batua siyah şapka ile takılan erkeksi görünümlü bir maskedir. Punchinella ise uzun sarkık burunlu bir maskedir. Maskeler genelde gizemli ve korkutucu bir havaya sahiptir.
VENEDİK, MASKELER ve FOTOĞRAF
Zaten oldukça güzel bir şehir olan Venedik, on binlerce insanın rengarenk maskelerle sokaklara çıkması ile doyumsuz manzaraların oluşmasına ve dolayısıyla milyonlarca fotoğrafın çekilmesine neden olmaktadır.
EN GÜZEL MASKE ÖDÜLÜ
Karnavalın en çok önemsenen tarafı ise son gününde uluslar arası bir tasarım jürisi tarafından en iyi maskenin seçilmesi. Bu prestijli ödülü alabilmek için en güzel maskeyi yapmayı amaçlayan tasarımcıların tüm yıl boyunca çalıştığını söylemek mümkün.
Karnaval boyunca kullanılan maskeler, deri, porselen ve camdan üretilimektedir. Daha basit olanlarsa genelde alçı taşından üretilmekte, genelde de el boyaması ise rengarenk şekiller verilmektedir.
En çok tercih edilen maskenin Buata adı verilen ve burun, göz ve alın bölgesi kapatan maskesi olduğu biliniyor. Bu maskenin diğerlerine oranla daha çok tercih edilmesinin nedeni nefes alma açısından daha rahat olmasıdır.
VENEDİK VE GONDOLLAR
Gondollar 1562 senesine kadar çeşitli renklerdeymiş ancak o tarihten sonra bir standart getirilmiş ve şimdi hepsi siyah, iç koltukları ise kırmızı. Siyah-beyaz çizgili tişört, siyah kurdeleli beyaz şapka, siyah pantolon ve ayakkabı giyen gondolcular isterseniz size serenat dahi yapıyor. Gondol turlarının yapıldığı Büyük Kanal'dan kanal çevresinde Gotik, Barok ve Rönesans tarzılarında yaklaşık 200 civarında saray yer alıyor. Aynı zamanda 45 kanala bağlanan tek kanal olduğu için bu ismi almış.
İtalyan hükümeti her ne kadar gelgitleri engellemek için setler yapmış olsa da, bazen sular çok yükseldiğinde San Marco Meydanı sular altında kalıyor.
SAN MARCO MEYDANI VE BAZİLİKASI
Turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerin başında gelen meydanın geçmişi 9. yüzyıla dayanmaktadır.
Festival boyunca Venedik’in meşhur San Marco meydanında ortaçağ eğlencelerini anımsatan gösteriler, canlı heykeller ve çeşit çeşit maskeler takan onlarca insan görebilirsiniz.
Geçmişten günümüze ulaşamamış olan bazı ilginç gösteriler de vardır. Napolyon'un ”Dünyanın en güzel misafir salonu” olarak tanımladığı, Casanova'nın Venedik'ten ayrılmadan önce son kahvesini içtiği meydan aynı zamanda San Marco Bazilikası ve 15. Yüzyıla tarihlenen Aziz Mark’ın çan kulesine de ev sahipliği yapıyor.
Farklı boyutlardaki 5 kubbesi ve gösterişli sütunları ile dikkat çeken San Marco Bazilikası'nın ilk yapım sebebi 830'larda İskenderiye'den Venedik'e kaçırılan Aziz Marcos'un defnedilmesi için yer gereksinimidir.
Bu amaçla yapılan şapel, geçirdiği yangın sonrası 1063-1094 yılları arasında genişletilmiş ve günümüzdeki büyüklüğüne kavuşmuştur. Ardından dışı mermer kaplanan bazilikanın süslemeleri arasında doğudan savaş ganimeti olarak getirilenlerin yeri büyüktür.
‘Mahşerin Dört Atlısı'nın bir replikası da Bazilikanın ön yüzünde durmaktadır. Bazilika'daki diğer en önemli parça ise 12.yüzyılda işlenmeye başlayıp 14.yüzyılda günümüzdeki halini almış olan İncil'den sahnelerin işlendiği Altın Pano’dur. Bazilika içindeki 13.yy'a tarihlenen Bizans ve Rönesans mozaikleri de görülmeye değer.
Venedik’in ünlü vapurettası ile San Marco meydanına Büyük Kanal’dan ulaşabilirsiniz. Kulaklarınızda Strauss’un Venedik’te Bir Gece opereti çınlarken Corel müzesinin sütunları arasından meydana doğru yürümek bu coğrafyada yaşayacağınız en yoğun deneyim olabilir.
Karnavalın doruk noktalarına ulaştığı San Marco meydanında Papa’nın kutsal suyla yıkayarak kutsadığı Vatikan bayrağının hemen altında bu Pagan geleneğine eşlik etmek günümüzde de mümkündür. Bu çok çeşitli tarihi ve kültürel tablo Karnavalın “Özgürlüğü” temsil ettiğinin en önemli kanıtıdır.
Birol Kıraç
20 Aug 2019İçeriğiyle , fotoğraflarıyla harika bir turizm gezi yazısı olmuş, tebrikler üstad.
Ozan tuncel
20 Aug 2019Elinize sağlık Şahane açılardan yakalanmış muhteşem fotoğraflar Ayrıca bilgilendirici yazınız için de teşekkürler