Üye Ol / Giriş yap


Kültür

KATREMİS; CAMIN VE ATEŞİN ZARİF DANSI

MERYEM GİRMEN ÖZKAYA 19.12.2018

 

Gece karanlığı yerini kızıldan , maviye; maviden beyaza henüz bırakmamıştı. Şafakta gökyüzü önce kıpkızıl oluyor sonra turuncuya çalıyor, sararıyor, pembeleşiyor, mavileşiyor, dakikalar geçtikçe renkler birbirinin içine karışıyordu. Gün tıpkı cam ustasının ellerinde şekillendirip ciğerleri ile şişirdiği camlardan biriymiş gibi değişim gösteriyordu.

Koşuşturmaların başlamadığı, egzoz gazlarının havayı kirletmediği, kuşların sesleriyle yavaş yavaş uyanan bir günün sabahında gittiğim Pazar yerinden hemen sonra aklıma düşüverdi...

Sessizliğin tadını yaşayarak mutfağımın kış hazırlıklarını yaparken, anneannemin yeşil renkli peynir, zeytin, turşu veya yağ koyduğu kavanozları hatırlayıp bunlara verilen ismi düşündüm; Katremis... Katremis; mitolojik bir tanrıça adı gibi ama değil... Antakya’da peynir basmak için kullanılan cam kavanozlara verilen isim. Boynunda gerdanlığa benzeyen halkalara bakarak insana benzetilip cinsiyet yüklenen katremisler sanatın ta kendisi. Katremisler şeffaf yani dışı neyse içi de o…

Camın tarihi ile ilgili anlatılan hikayelerden en bilineni, Romalı tarihçi Pliny'nin anlattığıdır. Pliny, camı ilk kez Finikeli denizcilerin tesadüfen bulduğunu anlatır. Kamp kuran denizciler, ateş yakarlar ve yükleri olan soda bloklarını buraya yerleştirirler. Sabah kalktıklarında kum ile sodanın ateşte pişerek camı oluşturduğunu fark ederler.

Bu öykü; cam yapımında kullanılan tüm bileşenler göz önüne alındığında, olası bir senaryodur. Camın ilk keşfedildiği yerlerden birisi Antakya civarıdır. Hatay’ın anavatana katıldığı yıllarda ; Antakya’da gezici cam ustaları ve atölyeleri varmış Bu ustalar genellikle Suriye’den gelen ustalarmış. Bu ustalar şehrin uygun yerlerinde ocaklar kurar, toplama cam kırıklarını bu ocaklarda eritir, onlara yeni bir şekil vererek kullanıma hazır hale getirirlermiş.

Daha sonra Antakya’ya gelen bu ustalardan, cam yapım işini öğrenen yerli ustalar yetişmeye başlamış. Bazı ustalar birleşerek atölye ve işletmeler açmışlar ancak gelişen teknolojiye yenik düşerek kapanmışlar.

Cam, bir malzeme olarak sihrini, varlığının benzersiz biçiminde taşır. Maddenin halleri içinde zarafetle dans eder. Ve onun sırrını çözmeyi başaran cam ustalarının elinde bir sanat eserine dönüşür.

Binlerce yıldan beri Antakya ve civarında imal edilen camlar Anadolu’nun pek çok yerine ve diğer ülkelere gönderilmiştir. Antakya ve çevresinde sıvı ve kuru gıda saklamak amacıyla kullanılan çeşitli formdaki kavanozlar (Katremisler), şişeler, kulplu damacanalar (elfiler), matrabanlar, yoğurt kapları, cam tabaklar eski camların eritilmesiyle tekrar şekillendirerek elde edilirdi.

(Katremisler -Dört Kadın Kavanozlar)

 

KATREMİS (DÖRT KADIN)

Adından da anlaşılacağı gibi “katr” Arapçada “dört” demek. “Mis”ise “kadın” anlamına geliyor. Katremis’in ise “Dört kadın” anlamına geldiği düşünülmektedir.

Boyun kısmında gerdanlık şeklinde süs olan kavanozlar evli kadınları temsil edermiş. Bazı halk bilim çalışmalarındaki manilerden anlaşılıyorki; kız evlendiğinde yaşına uygun boyutlarda katremis yaptırılır ve idol olarak eve konulurmuş. Boynu gerdanlıksız olan kavanozlar ise; bekar kadınları simgelermiş. Boynun altında koni gibi genişleyen kavonozlar da geniş kalçalı ve etekli anneye benzetilirmiş. Kısa ve basık olanlar ise; yaşlı büyükanneyi temsil edermiş. Bu nedenle “Katremis” yani “Dört kadın” diyorlar bu kavanoz formuna... Burada kullanılan kadın formu Anadolu’da binlerce yıl seramikte kullanılan ana tanrıça kadın idolüdür. Tabi ki maskulen yani erkekleri temsil eden formlar da var. Erkek formlara bölgede “Matraban” adı verilmiştir.

MATRABAN

Matrabanların en küçükten büyüğüne doğru ve boyunlarının inceliğine yahut kalınlığına göre; erkek evlat, evli erkek, çocuklu baba ve sakalları aşağıya sarkmış şekilde dede formları bulunur. Bu camlar bir sülaleyi simgelerler ve bölgede üzerlerine maniler yazılmış, türküler söylenmiş halk edebiyatında yer bulmuştur.

Cam; ateş ve kum aşkının meyvesidir. Ne dersiniz?

 

(Matrabanlar / Dört Erkek Kavanoz)

 

(Dede ve baba matraban)

 

(Elfi tipi kavanozlar - Kulplu damacana tipi kavanozlar)

Kaynak: KALAYCIOĞLU,M. (2011) Hatay Halk Bilimi. Hatay.Antakya Belediyesi Kültür Yayın

Fotoğrafın çekildiği yer ; Antik Cam Evi- Antakya Cam Müzesi

 

11114
Yorumlar
  • avatar
    Mehmet Cengiz Tümer
    20 Dec 2018

    Güzel fotoğraflar dağarcığımı yeni bilgiler katan akıcı yazınız için teşekkür ederim. Keyifle okudum.

  • avatar
    Canan Özkaya
    20 Dec 2018

    Mükemmel

  • avatar
    Nazan Bağdatlı
    21 Dec 2018

    Eski Antakya kilerlerinde önemli yer tutan katremislerle ilgili bilgiler çok güzel derlenmiş ve anlatılmış. Bu kiler kültürü yeni nesillere aktarılmış oluyor. Çabana ve emeğine teşekkürler.

  • avatar
    Canan Özkaya
    21 Dec 2018

    Çok güzel çok beğendim

  • avatar
    Nazan Bağdatlı
    21 Dec 2018

    Eski Antakya kilerlerinde önemli yer tutan katremislerle ilgili bilgiler çok güzel derlenmiş ve anlatılmış. Bu kiler kültürü yeni nesillere aktarılmış oluyor. Çabana ve emeğine teşekkürler

  • avatar
    Müfit Ateş
    28 Dec 2018

    Tek kelimeyle harika. Söylenecek herşey akıcı bir şekilde sunulmuş. Emeğinize yüreğinize sağlık.

  • avatar
    İsmail Zubari
    28 Dec 2018

    Camın hikayesini daha önce duymuştum ama kızlı erkekli olanını ilk defa okudum ve mutlu oldum. Demek ki eskiler her sanatı bir varlıkla simgelemişler. Eline sağlık..

Yorum yap
MERYEM GİRMEN ÖZKAYA
Diğer yazıları
Yazara ait yazı bulunamadı.


MERYEM GİRMEN ÖZKAYA
Diğer yazıları
Yazara ait yazı bulunamadı.