Üye Ol / Giriş yap


Tarih

OLBA'DA İKİ KRALİÇE

SEVİM VE MUSTAFA ESER 20.02.2019

OLBADA İKİ KRALİÇE

KLEOPATRA ve ABA

Mersin’in ören yerlerini eşimle birlikte sayısını hatırlayamadığım kadar çok gezdik. Dolaştık. Fotoğrafçı dostlarımızla bu yerleri her mevsim fotoğrafladık.

Kanlıdivane’de Uzuncaburç’ta hep o gizemli bir ülkenin, Olba’nın kraliçesi Prenses Aba’nın ismi çıktı karşımıza. Kraliçe Aba kimdi? M.Ö.3 yüzyıldan beri niçin unutulmamıştı? Tarih sayfasındaki bu gizemini nasıl korumuştu?

Hikayemiz Roma İmparatorluğu’nun sınırları içinde geçer; Olba bölgesi zengin mera, geniş yaylalar ve dağlarda gemi yapımında kullanılan sedir ağaçlarına sahipti. Bu çok önemli bölgeye Romalı vali yerine, bölgenin kralları tarafından yönetilmesini uygun buldular. Böylece Olba toprakları bazen adaletli çok zamanda adaletsiz krallar tarafından yönetildi.

İşte tam bu durumda Aba’nın babası Zenofanes korsanlara katılmış ve muhafız kılığında krallığı ele geçirmişti. Daha sonra Zenofanes Romalı komutan Pompei’nin akdenizdeki korsanları temizleme seferleri sırasında öldürülür. Zenofanes’i Romalılara yakalattıran Olba başrahibidir, bu yaptığına rağmen kızı Aba’yı tapınağa alıp büyütür. Yıllar geçer ve Olba kralı Teukros Aba’ya aşık olur evlenirler. Artık Aba bir kraliçedir.

 

M.Ö..32 yılında Klikya’yı zapt eden Antonius Kleopatra’ya Olba krallığını bağışlar. Tarihte bir iyilik karşılığı Kleopatra’nın Aba’nın kraliçeliğini onayladığını ve şehir devletin onun yönetmesine izin verdiği yazılır ama hangi iyilik karşılığı bu kesin değildir. Bu iki güçlü kadın şimdiki adıyla Uzuncaburç’un sütunlu yolunda yürümüş, çeşmesinden su içmiş ve görkemli Zeus tapınağında tanrıya dua etmişti. Bunu düşünmek bile her zaman beni çok heyecanlandırmıştır. Onlar ve ben tarihin farklı zamanlarında aynı Tyche (şans) tapınağında şans dileyen Klikyalı kadınlarız.

Zeus Tapınağı

Uzuncaburç’a gittiğinizde   antik tiyatroyu görünce ve bunu rahiplere ait 5 katlı apartman yüksekliğinde helenistik kule ile kıyasladığınızda çok şaşırabilirisiniz. Tarih ve doğa bu yerlere cömert davranmış ve insanoğlu zamana çok güzel anıtlar, tapınaklar, kaya mezarları, çeşme bırakmış.

Artık Olba ve Aba’ya veda etme zamanın geldi. Kent kapısından usulca çıkıp Helenistik Kuleden geçip Lamos (Limonlu) deresinin üstündeki su kemerlerinden geçerek şehre ve Kraliçe Aba’ya tekrar görüşmek üzere dek veda ettim.

Yazı :Sevim Eser

Fotoğraf: Mustafa Eser

5732
Yorum yap


SEVİM VE MUSTAFA ESER
Diğer yazıları
IJEN KRATERİNE YOLCULUK 17.11.2018 tarihinde yayınlandı ve 3672 kez okundu.
NURE SUFI “ARILARIN GAZABI” 04.08.2019 tarihinde yayınlandı ve 4617 kez okundu.
KANLIDİVANE'DE BİR GÜN 13.09.2020 tarihinde yayınlandı ve 4622 kez okundu.