İNSANA BENZER TOROSLAR
02.02.2022
Toroslar diğer dağlara benzemez…
Örneğin Karadeniz dağları yeşildir… Yemyeşil.
Yeşili o kadar boldur ki diğer renkleri göremez olursunuz. İçinde yaşadıkça ruhu sıkan bir monotonluğa bile ulaşabilir. Bir nevi yeşil görememezlik.
Toroslar da yeşildir. Ama sadece yeşil değil! Yeşil… Kırmızı… Turuncu… Mavi… Turkuaz… Mor… Sarı… Ve tüm renkler.
Yeşil; orman… Diğer renkler ise; içinde süregiden yaşam… İnsanlar, hayvanlar ve her renkten çiçekler.
İşte Toroslar bu noktada diğer dağlara benzemez…
Dağdan çok, bir insana benzer… Bilge bir insana…
Yüksek tepelere sahip olmasına rağmen, zirvelerine ulaşabilmek için size yol bırakan bir insana…
Çukurovalı her ailenin Toros yükseltilerinde bir evinin olması; güçlerini yürümekten alan Yörüklerin, yürümek için onu tercih etmeleri insana daima açık olan bu yol sayesindedir.
Başka dağlarda yaşamak için mücadele etmek, doğayla kavga etmek zorundadır insan. Akdenizlinin ise yükseklerden gelen çağrıya cevap vermesi bile yeter.
Okuldan arkadaşım Cafer Gürbüz;
“Ben Torosların çocuğuyum. Ona bakarken huzur duyarım. Yüksek tepeleri seyrederken uçuyorum hissine kapılırım” diye yazarken tam da bunu anlatmaya çalışmış bence.
Önemli yazar Çetin Yiğenoğlu da;
“(…) her yaz gelişinde bir tuhaf olurum. Bilirim, dağlar çağırır beni. Hasretini çekmeyen bilmez. Bu yüzden bedenim tepeden tırnağa karıncalanır, yaylalara göç mevsimi geldiğinde” derken Gürbüz ile benzer şeyleri söylüyor.
***
Torosları diğer dağlardan ayıran bir de çiçekleri var…
Yaşar Kemal İnce Memed’inde sıkça bahseder bu çiçeklerden;
“Toros Dağları’nın dorukları salt kayalıktır. Çakmaktaşı doruklardan aşağıya indikçe ormanlar başlar. Bunlar gür ormanlardır. Pınarlar kaynar her bir koyaktan, kaya dibinden, yamaçtan. Yarpuz, çam, çiçek kokar suları.”
Ve devam eder Torosların Göğcelisi;
“(…) mor kayalıkların arasında ışıltılı sarı çiğdem çiçekleri açar, sarvan kurmuş sarı çiğdemlerin bir ulu bahçesi olur dağlar. Ve bin bir çiçekle, kokuyla nennilenir”
Ustanın bahsettiği bu çiçekler sıradan değil, çoğu endemiktir. Yani başka yerde yaşama kök salamayacak kadar narin, sadece Torosların açtığı kucakta yetişme şansı bulmuş canlılar.
Ben bu çiçeklerin yaşama direnişlerini; Orhan Kemal’in romanlarından tanıdığımız, toprağını elinden alan ağayla cebelleşen, Çukurova insanına benzetirim. Cebelleşmenin sonunda sıkışınca çareyi -İnce Memed gibi- Torosların kucağında bulmaları bire bir aynıdır. Çukurova’da eşkıya olmanın öyküsüdür bu. Bir de çiçek olmanın…
Dinolardan Abidin’in deyimiyle;
“Boydan boya arşa kadar yükselen, kanatları gergin kocaman bir kuş” yani Toroslar kucaklamaktadır artık onları.
Nitekim Alp Dağları’nın merkezi olmakla bilinen İsviçre’de sadece bir tane endemik çiçek varken, Adana’nın Toroslarında bu sayının 470 olması hemen düşünmemizi sağlayacaktır.
Düşündükçe de Torosların diğer dağlara benzemediğini birlikte göreceğiz. Diğer dağlara değil insana benzer.
Çetin Yiğenoğlu da benim görüşümde… O da Torosları çiçek, çiçekleri insan olarak betimler. Yörük kızlarıyla Toros çiçekleri arasında bir benzerlik kurar;
“Sarı, ak papatyalar, ak çiğdemler, al gelincikler, mor menekşeler, mor pürenler, mavi ağızlı mor kuskuslar, sümbüller, pampallar, alıyla akıyla bu dağlarda çığlık çığlığa ortalığa çıkıp oynaşacak da kızlarla oğlanlar bakışıp uslu uslu duracaklar, öyle mi?” diye soruverir.
Tabi ki durmayacaklar, sevişecekler ve ardından yeşiller, kırmızılar, maviler, mor ve sarılar çoğalacak, dağın kanatları arasında büyüyecekler.
***
Diğer dağlara benzemez Toroslar… Hatta dağdan çok bilge bir insana benzer...Çok yüksektir ama her yüksekliğine çıkabilecek bir yol daima bulunur.
Derya Yazar
6 Feb 2022Toroslarda gezinme ve bilgi edinme zevkini yaşattınız. Teşekkürler…
Nuri Emrahoğlu
6 Feb 2022Yalin bir ifadeyle ne guzel anlatmışsınız. Endemik bitkilere sahip olan Toros daglarinı vurgulamaniz, insanlara uyari niteliginde. Kıymetini bilmeliyiz. Teşekkürler Hocam
Nurlu Erkan
7 Feb 2022Toros dağlarının yörük kızlarının işlediği İğne oyasından çiçek motifleri de Toros dağlarının çiçeklerinin. Ayrıca çiçeklerden öte kendilerini etkileyen nesneleri de iğne oyası ile nakşedip ismini de kendileri koyarlar. “Hükümet düğmesi , berber aynası, otel oyası gibi” yani çiçekleri kadar kadınları da nadide ve üretkendir bu topraklarda...
Nuri Emrahoğlu
6 Feb 2022Sayın hocam, yazınızı neredeyse 4 kez okudum. Çukurova'yı sanki kuzeyden gelecek tehlikelere karşı koruyan Toros'larla ilgili bir anımı paylaşmak istedim. Adana hava alanında yabancı misafirlerimizi yolcu ediyorduk. Yine Şubat ayıydı hava çok güzel güneşli gök yüzü masmavi, ilerde Toroslar bembeyaz inci gibi görünüyordu. Misafirlerimiz "Aman Tanrım yüksek bir dağ bu ne muhteşem görüntü tıpkı Alpler gibi" demişlerdi. Keşke bu guzel yazınızda anlattığınız bilgilerin birazına dahi sahip olsaydım, ben de " O aslında Anadolu'yu koruyan bir kale, Alpler'de bile olmayan tipki insanları gibi, endemik bitkilerin yuvası, ovayı kucaklayan, içinde nice şair yazar, ressam ve nice sanatçı ve sanatın yaşamasına emek veren ve değerlerin yetişmesine katki sağlayan ve hatta Mustafa Kemal Atatürk'müzün söylediği gibi "Toroslarda bir baca tütüyorsa korkmayın, ülke bağımsızlığını yine kazanır " dediği yerdir bu Toroslar derdim. Çok teşekkür ediyorum sayın hocam ellerinize kaleminize sağlık.
Nesrin Karataş
6 Feb 2022Bilge insan Toroslara selam olsun.
Ali Hayri Tohma
6 Feb 2022Tebrikler Haluk,dağlar arasındaki farkı ve Toroları örnekleriyle harika yorumlamışsın, emegine sağlık, kutluyorum seni.Başarılı çalışmalarının devamı diliyorum.Sağlıklı ve mutlu günlerin olsun.