BIR BENIN HIKAYESI
05.03.2019Benin Afrika'nın batısında Gine Körfezi'nde, kuzeyinde Nijer, doğusunda Nijerya, batısında Togo Devleti, güneyinde Gine Körfezi ile çevrili bir devlet. Eski ismi Dahomey Cumhuriyeti olan Benin Batı Afrika'nın en küçük devletlerinden birisi.
Yaşamadıkça tam hissedilemeyeceğine inandığım kaosu ile tipik bir Afrika kenti başkent Cotonou! Şehrin büyük kısmına hala elektrik verilemediğinden özellikle geceleri karanlığa bürünmekte.
Benin, sınır çizgilerinin oluşturduğu anahtar görüntüsünden dolayı Afrika’nın anahtarı olarak kabul edilmekte.
Her adımda sizi yeniden şaşırtmaya aday ve görülmeye değer bir ülke olduğu kadar sağlık ve hijyen açısından oldukça riskli bir coğrafya.
Benin’e gitmeden önce mutlaka Sarı Humma ve Menenjit aşılarını olmanız gerekiyor.
Eğer yöresel yemek tatmayı düşünüyorsanız unutun bunu, tek bir lokma dahi yemenizi tavsiye etmem.
Her şeyden önce yemek konusunda büyük sıkıntı çektiğimi söylemek istiyorum. Ama fotoğraf açısından o kadar zengin bir ülke ki, bana yaşadığım tüm olumsuzlukları unutturdu diyebilirim. Özellikle Porto Nova’da ara sokaklarda Portre ve Yaşam adına çok güzel fotoğraf çekme şansını yakalayabilirsiniz.
Fotoğraf çekme konusunda oldukça sıkıntı çektiğimi söyleyebilirim. Burada insanlar fotoğrafları çekildiğinde ruhlarının hapsolacağı inancına sahipler. Bu nedenle fotoğraflarının çekilmesine tepki gösterebiliyorlar. Bu tepkiyi, çoğunlukla yüzlerini kapayarak ve arkalarını dönerek veriyorlar.
Özellikle Porto Nova ve Cotonou, rengarenk kıyafetlerle donatılmış insanların bulunduğu şehirler.
Porto Nova’da tüm sokak duvarları Graffiti’lerle dolu, Porto Nova sokaklarını gezerken renk sarhoşu oldum. Tüm duvarları farklı resimlerle donatmışlar. Kendimi bir sokak müzesinde hissettim.
Ganvie Köyü 17. yüzyılda kurulmuş. 12 bin nüfusu ile Afrika’nın Venedik’i olarak anılan Ganvie köyü zaman içinde oldukça geniş bir alana yayılmış. Okulu, postanesi, hastanesi, bakkalı ile sevimli bir köy; hatta bir kasaba burası. Evlerinin etrafında bahçeler bile oluşturmuşlar. Benin’de ortalama 20 bin kişi su üstünde yaşıyor. Burada kullanılan tek araç ise “kayık”.
Metin Diken
21 Mar 2019Emeğine sağlık üstad çok başarılı olmuş..Tebrik ederim..
oktay özsoy
21 Mar 2019Olağanüstü fotoğraflar, harika. Sanatçı arkadaşımı kutluyorum. O anı görmek ve onu ölümsüzleştirmek bu olsa gerek.
Doğan Alpay
21 Mar 2019Kutluyorum sevgili Erol, getçekten keyifle izlediğim fotoğraflar. Eline emeğine sağlık. Selamlar.
Mehmet TURGUT KIRKGÖZ
30 May 2019Hepsi birbirinden muhteşem fotoğraflar, harika bir blog. Emeğinize sağlık.
ibrahim zaman
10 Jul 2019EROLCUĞUM HEM FARKLI AŞINMAMIŞ COĞRAFYALARDAN SES GETİRDİN HEMDE ÇEKTİĞİN HER KARENİN HAKKINI VERMİŞ,SİN ELİNE GÖZÜNE SAĞLIK KUTLUYOR SEVGIYLE KUCAKLIYORUM CANIM...İ.ZAMAN