SEYHAN NEHRI’NIN GIZEMLI GERDANLIĞI: TAŞKÖPRÜ
11.02.2020Adana, Seyhan nehri kenarında yer alan kadim bir şehirdir. Çukurova’nın; Roma İmparatorluğu sınırları içine dâhil edildiği Pompey döneminde, Adana adıyla anılan bir şehrin varlığı bilinmektedir. Gülek Boğazı üzerinden Çukurova, Tarsus ve Adana’ya ulaşan yol, eski çağlardan bu yana, kervanların başlıca güzergâhıdır. Ortadoğu’da Suriye, Ürdün ve Filistin’e hâkim Roma’nın, en temel geçit yollarından birisi de, elbette Sarus yani Seyhan Nehri üzerindeki Taşköprü’dür.
İleri teknoloji ve mühendislik bilgisinin kullanıldığı Taşköprü’nün, ilkin Hadrianus (m.s. 117-138) tarafından yaptırıldığı dile getirilmektedir. Ancak köprünün en erken kitabesi Auxentius’a aittir. Hem mimar, hem de Kilikya Valisi olan Auxentius’un, benzer bir yapıyı Roma’da inşa ettirmesi nedeniyle, Adana Taşköprü’nün de Auxentius’a ait olabileceği kabul edilmektedir. Bu varsayım ise Taşköprü’nün 4. Yüzyılda yapıldığını tarihlemektedir. Justinian (527-565) döneminde, köprünün tamiri nedeniyle nehir yatağının değiştirildiği bilinmektedir. Hatta daha sonraki tamirlerde benzer uygulamaların varlığı dile getirilmektedir.
Roma dönemi köprü uygulamalarının mükemmel bir örneği olan Taşköprü; günümüzde, doğu-batı ekseninde 300 metre uzunluğa, 14 kemer gözüne ve 5 tahliye kemerine; yaklaşık 12 metre yüksekliğe ve ortalama 9.60 metre genişliğe sahiptir. 17. Yüzyılda Adana’ya gelen Evliya Çelebi; köprünün 16 büyük, 5 küçük olmak üzere 21 gözlü olduğunu yazar. Köprü boyunun 550 germe (Osmanlı’da uzunluk birimi) olduğunu söyler. Günümüz hesabıyla 420 metreye karşılık geldiği varsayılabilir.
Eski gravürlerde köprünün her iki başında da kemerli büyük kapı görülür. Bu kapılar, şehre girişi kontrol eder ve kale duvarları düşman hücumunda koruma niteliği taşırdı. Adana’ya gelen tüccarlardan alınan vergi ve gümrük burada toplanırdı. Yine, 1830’lu gravürlerde köprü ortasında bir seyir terası olduğu görülür. 1879 tarihli gravürlerde ve 1900’lü yıllara ait fotoğraflarda ise köprü ortasında bir köşk mevcuttur. 1891’de köprünün ortasına çıkıntı ile bir gazino yapılmıştır.
Taşköprü, hac ve ticaret yolu üzerinde olması nedeniyle, Osmanlı Devleti tarafından da özel bir ilgiye mazhar olmuştur. Birçok Osmanlı Padişahı köprüye dair emirnameler göndermiştir. Ancak en esaslı bakım ve onarım Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın Adana’yı işgali sırasında, 1832’de, kalede meydana gelen mühimmat patlaması sonucunda olmuştur. 1845’deki sel felaketi ile birleşen bakım ve onarımların tamamı, 1847’de sona ermiştir. Her iki onarıma ait kitabeler Adana Etnografya Müzesi’nde mevcuttur. Yine 1879’da, Adana Valisi Ziya Paşa tarafından onarım yapılmıştır. Son onarım ise, 2008 yılında yapılmıştır.
Yorum yap