Üye Ol / Giriş yap


Gezi

MEKSİKA YUCATAN YARIMADASI; YAZ VEYA KIŞ YOK... YAZ VE DAHA SICAK YAZ VAR...

RANA BAYÜLKEN 28.01.2019

Yucatan, Meksika’nın güneydoğusunda yer alan ve Karayip Denizi’yle Meksika Körfezi’ni birbirinden ayıran yarımadadır. Yarımada kendisine adını veren Yucatan eyaleti dahil, Quintana Roo ve Campeche olmak üzere 3 eyaletten oluşur. Meksika’da iki ana mevsim vardır, yağışlı ve kuru mevsim. Mayıs’tan Eylül sonuna kadar yağışlı mevsim, Ekim’den Nisan sonuna kadar ise kuru mevsim gibi düşünülebilir. Ancak her ikisinde de ortalama sıcaklık epey yüksek olduğundan bu iki mevsimden yaz ve daha sıcak yaz diye bahsedildiğini de duymak mümkün.

Tektonik plakaların hareketiyle oluştuğu düşünülen Yucatan yarımadasının zemini kireçtaşından oluşmaktadır. Bu nedenle yarımadada, çökmeyle meydana gelmiş birçok mağara ve obruk bulunur. Aynı zamanda yarımadada ırmaklar yoktur, su yeraltından akar ve kanallarla birbirine bağlanır. Zemin kireçtaşından oluştuğu için, iklim tropikal ve bitki örtüsü sık orman olmasına rağmen, ağaçlar yüksek uzunluklara erişemezler. Bunun sebebi ağaç köklerinin uzun olmasına rağmen fazla derine inememesidir. Yetişen ağaçlardan en önemlisi Maya Uygarlığında çok önemli yere sahip olan Tree of Life yani ‘Hayat Ağacı’dır. Mayalarda dünya üç kısımdan oluşur, Hayat Ağacı ise bu üç kısmı birbirine bağladığı için simgesel bir anlama sahiptir. Ağacın gövdesi insan hayatını, ağacın bir kısmı yerin üzerinde bir kısmı yerin altında olan kökleri dokuz katlı ruhlar dünyası Xibalba’yı, ağacın dalları ise ölümden sonraki hayatı ve cenneti simgeler.

Mayalar, milattan önce 1800’lerden 16. Yüzyıl ortalarına dek Yucatan Yarımadası, Guatemala, Belize, Honduras ve El Salvador’u da içine alan bölgede yaşamıştır. 16. Yüzyıl’da başlayıp 1697’de sona eren İspanyol fethine kadar bölgede Maya Uygarlığı hüküm sürmüştür. Tropikal iklimde hayatta kalabilmek ve tarımın gelişmesi için, Mayaların en büyük amaçlarından biri yağmurlu ve kurak dönemlerin ne zaman başlayıp ne zaman bittiğini saptamak, yani bir takvime sahip olmaktır. Bu bilgilere ulaşmak ve ulaşılan bilgileri kaydetmek amacıyla Maya Uygarlığında halkın belli bir kesimi daima eğitim görmektedir. Matematik, astronomi ve mühendislik alanında uzmanlaşmış bu eğitimli kesim halkın soylularını oluşturur. Onların üzerinde toplumu yöneten Kraliyet Ailesi, en üstte de Kral ya da başka bir deyişle Başrahip bulunur. Soyluların bir altında zanaatkarlar ve ticaretle uğraşanlar, en altta ise köylüler ve tarım erbabı vardır.

Yucatan Yarımadası’ndaki şehirleri kurarken, Mayalıların en büyük mücadelelerinden bir diğeri ise, yukarıda bahsettiğim jeolojik koşullardan dolayı (nehirler yeraltından ilerliyor, bitki örtüsü sık orman, bütün ağaçlar aynı yükseklikle olduğu için görüş açısı çok dar), su bulmak.

Yarımadadaki temiz su obruklarına verilen özel isim “Cenote” (okunuşu: Senote). Yucatan’da yaklaşık 6000 cenote olduğu tahmin edilmektedir, bunların 2400 tanesi keşfedilmiş ve koruma altına alınmıştır. En meşhurları Dos Ojos, Ik Kil, Zaci, Gran Cenote ve Segrado Cenote olarak sıralanabilir. Bu obruklar Maya Uygarlığı için çok önemli rol oynamıştır. Hem temiz su kaynağı hem de ritüellere ev sahipliği yaptığından şehirler cenotelerin çevresine kurulmuştur. Bugün birçoğu turistlere açıktır. Yüzmeye, serbest ve çeşitli tüplü dalış türlerine bu obrukların bazılarında izin verilmektedir.

 

Quetzal adındaki kuş, su bulmakla ilgili bu mücadele sebebiyle Maya Uygarlığı için kritik önem taşıyan hayvanlardan biridir. Araştırmalara göre Mayalılar bu kuşları takip ederek cenotelerin nerede olduğunu tespit ederek, şehirlerini bu yöntemle buldukları cenotelerin etrafına kuruyorlarmış. Hatta yine bu sebeple Quetzal kuşuna saygıdan, piramitlerin akustiğini o kadar özel bir şekilde dizayn etmişler ki piramitlerin karşısında el çırpınca, yankı yapan sesin bu kuşun sesine benzediğine inanılıyor.

UXMAL ANTİK KENTİ

Maya antik kentlerinden turistik bölgelere en uzak mesafede olanı Uxmal Antik Kenti. Tulum’a yaklaşık 330km uzaklıkta bulunan bu antik kente varmak için sabahın erken saatlerinde yola koyulmak gerekiyor. Yucatan Yarımadası’nın batısında bulunan bu antik kent, 6. ve 10. yüzyıllar arasında gelişmiş önemli bir kenttir. Uxmal Maya dilinde “üç kez inşa edilmiş” anlamına gelir ve ismini buradan aldığı düşünülür. Bir süre başkent görevi de gördüğü bilinen antik kente Puuc tarzı mimari hakimdir. Büyücünün Piramidi, Dev Piramit, Valinin Sarayı ve Kuşun Evi antik kentteki simgesel yapılardan bazıları. 1.200 metre karelik bir alanı kapsayan Uxmal Antik Kenti UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır.

Çift başlı Jaguar heykeli - Jaguar, gece karanlıkta avlanan bir hayvan olduğu için, Maya Uygarlığında yeraltı dünyasındaki ruhlar aleminin koruyucusudur.

Pok-ta-pok Mayalıların kauçuktan yapılmış bir topla oynadığı meşhur top oyununa verilen isim. İsmini topun karşılıklı duvarlara çarparken çıkardığı sesten alan bu oyunda amaç topu duvarlarda bulunun çemberlerden geçirmek. Oyunun neticesinde efsanelere göre ya kazanan ya da kaybeden takım kurban ediliyor. Bazı söylencelere göre yalnız kazanan takımın kaptanı ve onun ailesi kurban ediliyor; dönemin inanışlarına göre bu saygın bir kader. Her antik kentte bu top oyununun oynandığı alanları görmek mümkün. Dönemlere göre kimisinde duvarlar daha yüksek, kimisinde daha alçak.

 

Antik kentlerin çevresinde ve turistik merkezlerde, Maya kültürünü yaşatan sokak dansçılarına rastlayabilirsiniz. Jaguar, kuş ve yılan gibi uygarlığın önemli sembollerini makyaj ve aksesuarlarıyla sergileyen bu yerli insanlar göründüklerinden çok daha sevecen ve dost canlısı.

TULUM ANTİK KENTİ

Tulum Antik Kenti, Tulum şehir merkezine karayoluyla 15 dakika mesafede deniz kenarında yer alan önemli şehirlerden. Temel yapılış amacı ticaret olan bu liman kentinde turkuaz ve yeşim taşı ticaretinin yaygın olduğu düşünülüyor. 13. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş Tulum Antik Kenti sahil şeridinde konumlanmış tek Maya şehri olarak tarihe geçmiştir. Antik kenti gezdikten sonra içinde bulunan merdivenlerden sahile inip denize girmek de mümkün.

784 metre uzunluğunda, ortalama 7 metre kalınlığında ve 3-5 metre yüksekliğinde bir şehir duvarıyla çevrili olması Tulum Antik Kenti’nin bugüne kadar korunmasını sağlayan en önemli faktörlerden. Duvarın iç kısmında toplumun önde gelenleri, rahipler ve soylular yaşarken; duvarın dışında köylüler ve çiftçiler yaşamakta. Köylüler ve çiftçiler ancak üretip topladıkları mahsulleden soylulara sunmak için duvarın içerisine geçebiliyorlar.

Kuzey Amerika’da yaşayan rakun’un uzaktan kuzeni coati. Turistlerin elinden kraker ve meyve yemeye alışmış bu tüylü dostlarımızı antik kentlerde görmek çok olası.

 

COBA PİRAMİDİ

Coba Piramidi, Maya piramitlerinin en büyüğü. Diğer piramitlerin aksine Coba ormanın derinliklerinde gizli, belli bir yere kadar arabayla ulaşım var ancak sonra bisikletlere geçiliyor. Bisiklete binmek istemeyenler için yerlilerin sürdüğü üç tekerlekli bisikletler de mevcut. Eğer cesaret ederseniz tırmanabileceğiniz Coba piramidi 42 metre yüksekliğinde ve tam 120 basamaktan oluşuyor. Basamaklar epey dik ancak tepeden manzara enfes.

Piramitten dönüşte yol üzerindeki bir cenoteyi görmek ve günün yorgunluğunu serin sulara bırakmak mümkün. Cenote Tamcach-ha bir yeraltı obruğu. İçeriye ahşaptan yapılmış döner merdivenle iniliyor ancak obruğun tepesinde doğal bir açıklık mevcut değil. Adeta bir mağara gibi, buna ek olarak su oldukça berrak ve derin.

Yarımadanın en ünlü piramidi turistik merkezlere yakınlığı nedeniyle Chichen Itza. En popüler ve dolayısıyla en kalabalık antik kent olduğundan diğer piramitlerin aksine bu piramide tırmanmak güvenlik sebebiyle yasak. Kelime anlamı “Itza’ların kuyusunun ağzındaki şehir” demek olan Chichen Itza’nın bu adı konumundan dolayı aldığı düşünülüyor. 4-5. yüzyıllar arasında inşa edildiği düşünülen antik kentin üç tarafında su kaynakları (yani cenoteler) var. Son yapılan araştırmalar piramidin tam altında da bir cenote olduğunu işaret ediyor ancak bu henüz kesin olarak kanıtlanmış değil. 1900’lerin başında yapılan su altı kazılarında, şehrin çevresinde bulunan cenotelerde altın eşyalar, turkuaz ve yeşim taşları, hatta insan vücudu kalıntılarına ulaşılmış. Bu kalıntılar Maya Uygarlığı’nın ritüelleri hakkında çok önemli ipuçları veriyor.

Yılan Maya Uygarlığı’nda çok önemlidir, Kukulcan isimli lideri sembolize eder ve Queatzalcoatl olarak bilinen ‘tüylü yılan tanrı’yla bağdaştırılır. Chicen Itza’ya Kukulcan’ın Piramidi de denmektedir. Bu piramit antik mühendisliğin ve bir güneş saatinin günümüze kadar ulaşmış en etkileyici eserlerindendir. Öyle ki yılda iki kez, 21 Mart ve 21 Eylül tarihlerinde, yani ekinokslarda gün batımında güneş ışınları piramidin kuzey basamakları boyunca zikzaklar şeklinde ilerleyerek piramidin yılan başıyla birleşir ve bir yılan görüntüsü ortaya çıkar.

(Ekinokslarda görülen yılan gölgesi)

 EK BALAM

Chichen Itza’nın 56km Kuzeydoğusunda yer alan Ek Balam antik kenti bulunuyor. Kelime anlamı siyah jaguar demek olan bu antik kent, diğer antik kentlere göre daha iyi muhafaza edildiğinden Maya Uygarlığı’na dair çok bilgi barındırıyor. Özellikle jaguar ağzı şeklindeki sunaktan girişiyle bir kral mezarına ev sahipliği yapan piramit Ek Balam’ı meşhur yapan yapılardan. Milattan sonra 740-880 yılları şehrin en yükselişte olduğu dönem, başkent görevi üstlendiği düşünülüyor.

CENOTE IK KİL

Üstü açık cenote’lerden en meşhuru olan Cenote Ik Kil. Girişte ziyaretçilerin üzerini değiştirebilecekleri soyunma kabinleri, duşlar ve kilitli dolaplar mevcut. Bu noktadan sonra aşağıya inen beton merdivenler var. Bazı yerler kaygan olduğundan tutunarak inmekte fayda var.

Kısacası Yucatan Yarımadası farklı güzellikleriyle sizleri bekliyor.

10686
Yorumlar
  • avatar
    Nihal Dinçel
    15 Feb 2019

    Harika bir gezi yazısı olmuş, çok farklı bir coğrafya, çok başka bir iklim, bambaşka bir kültür, ancak bu kadar sade ve güzel anlatılabilirdi. Gitmiş gezmiş görmüş kadar olduk, teşekkürler.

  • avatar
    Gülnar Dinçel
    15 Feb 2019

    Sağol ne güzel gezdirdin bizi

  • avatar
    Erol Özdayı
    15 Feb 2019

    Sevgili Rana, bizi çok ilginç bir coğrafyaya götürsün. Yazı ve görseller çok etkiliyici. Teşekkür ederim.

  • avatar
    Nesrin Zafer BAYRAKTAR
    15 Feb 2019

    Sade ve duru bir anlatımla bize Meksika'da Yucatan Yarımadasında hoşça vakit geçirten, tarihi bilgilerin yanında, bugüne ait görseller ile hayalimizde canlandıran bu renkli gezi yazısı için yazara teşekkürler

  • avatar
    Filiz Dalbayrak
    15 Feb 2019

    Harika bir paylaşım. Çok yalın, sade bir dille anlatılmış ve görsellerle pekiştirilmiş. Tarih ve günümüze ait bilgilendirmeler ve tavsiyeler yormadan ve akıcı bir şekilde anlatılmış. Yeni gezilerinizi ve paylaşımlarınızı heyecanla bekliyor olacağım.

  • avatar
    Utku Tansuğ
    5 Jun 2019

    Kalemine sağlık, Mayaların yurduna yaptığım, bir türlü kağıda dökemediğim seyahatimi anımsattın.

Yorum yap


RANA BAYÜLKEN
Diğer yazıları
MUSKOKA : BİR KEZ KEŞFEDİLİNCE, ASLA UNUTULMAZ (ONCE DISCOVERED, NEVER FORGOTTEN) 10.07.2020 tarihinde yayınlandı ve 4036 kez okundu.